7 Mayıs 2017 Pazar

            



            MAYISTA NELER OKUYORUM?
Kitap okuma onlarca okuma biçiminden sadece bir tanesi. Bu yadsınamaz bir gerçek. Bazıları için kitaptan okumak demek en önemli ve öncelikli biçim. Büyük bir iddia bu. Doğruda değil kanaatimce. Yani ben böyle bir iddiadan vazgeçeli baya oluyor.(tebessüm)
Eskiden benim için tek bir okuma çeşidi vardı. Bir kitaptan en azından 3-5 sayfa okumadığım gün kendimi ziyanlarda addederdim. Diz döverdim. Galiba o zamanlar hakikatle tek bağ kurma biçimim buydu. Ne yanılgı.
Ara ara kitap okumayı kökten bırakmayı düşündüğüm hatta bıraktığım zamanlar oldu. Sonra baktım bu da bir çözüm değil.(tebessüm) Şimdi sınırlarım var ya da ufak bazı kurallar diyelim. Öncelikle sindire sindire okumak. Bağ kurmak. Eleştirel bakışı hangi yazar olursa olsun kapı dışarı etmemek. Ve son düşündüğüm şeyin son okuduğum kitap olmamasına özen göstererek okumak.
Velhasılı kelam çok uzun soluklu okuma planlarım olmaz benim.Önden bildiğim 3-4 sıralı kitabım olur en fazla. Beni çok cezbeden, acil okumam gereken ya da aniden meraka düştüğüm bir şeyler olmadığı sürece elimdekileri okurum.
Mayıs ayını Aliya İzzet Begoviç’i anlama ayı ilan ettim kendime. Ara ara kitaplarını karıştırmışlığım olsa da başlı sonlu okuduğum hiç olmadı bu zamana kadar. Şöyle bir sıralama yaptım. 1) Zindan Hatıraları. 2) Tarihe Tanıklığım. 3)Doğu ve Batı Arasında İslam. Konuşmaları lisedeyken okuduğum için dahil etmedim. Zindan Hatıralarını yarıladım elhamdülillah. Onu okurken yer yer duygulandığım oluyor. En çokta çocuklarının mektuplarında takılı kaldım. Hatta kitabın sonuna koymalarına rağmen önce onları okudum. Birde Bilge Kralın zindanda yazdıkları, acıları, sancıları beni derinden sarstı. O etrafını saran gerçek zindanlardan edebiyatla, düşünceyle özgürleşmiş birisi. Darısı hayali zindanlarında mahkum olan bizlerin başına…
Mayıs ayı bitmeden yetişir mi bilmiyorum ama kitaplar bittiğinde varsa Aliya hakkında belgesel seyretmek ve makale okumaları yapmak istiyorum. Henüz neler var araştırmış değilim. Tavsiyeleriniz varsa yazarsanız sevinirim.
Bu 3 kitaba ek olarak Cumali babamdan bir nevi özetini dinlediğim ve bu haliyle bile pratikte çok işime yaramış bir kitabı okuyorum ara ara. Uyku öncesi rutini gibi.(tebessüm) Garry Chapman’ın “Beş Sevgi Dili” isimli kitabı. Bitirdiğimde daha ayrıntılı bir yazı yazarım herhalde.
Günlük Kur’anımızı Mustafa İslamoğlu hocamın Hayat Kitabı Kur’an’ından okuyoruz ailecek. Birde ne zamandır istediğim İzzettin Derveze’nin “Nüzul Sırasına Göre Kur’an, Tefsirü’l Hâdis”’ ini okumaya başladım. Her gün olmasada gün aşırı okumaya çalışıyorum. Henüz birince ciltteyim.(tebessüm) Bu da bir nevi Ramazana hazırlık gibi oluyor.
Gayret bizden, başarı Allah’tan.
Allah’ım bizi kitap yüklü merkepler olmaktan koru!!! Amin.
                               

                                                                            Essen / Deutschland

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder