MAYISTA NELER OKUYORUM?
Kitap
okuma onlarca okuma biçiminden sadece bir tanesi. Bu yadsınamaz bir gerçek.
Bazıları için kitaptan okumak demek en önemli ve öncelikli biçim. Büyük bir
iddia bu. Doğruda değil kanaatimce. Yani ben böyle bir iddiadan vazgeçeli baya
oluyor.(tebessüm)
Eskiden
benim için tek bir okuma çeşidi vardı. Bir kitaptan en azından 3-5 sayfa
okumadığım gün kendimi ziyanlarda addederdim. Diz döverdim. Galiba o zamanlar
hakikatle tek bağ kurma biçimim buydu. Ne yanılgı.
Ara
ara kitap okumayı kökten bırakmayı düşündüğüm hatta bıraktığım zamanlar oldu.
Sonra baktım bu da bir çözüm değil.(tebessüm) Şimdi sınırlarım var ya da ufak
bazı kurallar diyelim. Öncelikle sindire sindire okumak. Bağ kurmak. Eleştirel
bakışı hangi yazar olursa olsun kapı dışarı etmemek. Ve son düşündüğüm şeyin
son okuduğum kitap olmamasına özen göstererek okumak.
Velhasılı
kelam çok uzun soluklu okuma planlarım olmaz benim.Önden bildiğim 3-4 sıralı
kitabım olur en fazla. Beni çok cezbeden, acil okumam gereken ya da aniden
meraka düştüğüm bir şeyler olmadığı sürece elimdekileri okurum.
Mayıs
ayını Aliya İzzet Begoviç’i anlama ayı ilan ettim kendime. Ara ara kitaplarını
karıştırmışlığım olsa da başlı sonlu okuduğum hiç olmadı bu zamana kadar. Şöyle
bir sıralama yaptım. 1) Zindan Hatıraları. 2) Tarihe Tanıklığım. 3)Doğu ve Batı
Arasında İslam. Konuşmaları lisedeyken okuduğum için dahil etmedim. Zindan
Hatıralarını yarıladım elhamdülillah. Onu okurken yer yer duygulandığım oluyor.
En çokta çocuklarının mektuplarında takılı kaldım. Hatta kitabın sonuna
koymalarına rağmen önce onları okudum. Birde Bilge Kralın zindanda yazdıkları,
acıları, sancıları beni derinden sarstı. O etrafını saran gerçek zindanlardan
edebiyatla, düşünceyle özgürleşmiş birisi. Darısı hayali zindanlarında mahkum
olan bizlerin başına…
Mayıs
ayı bitmeden yetişir mi bilmiyorum ama kitaplar bittiğinde varsa Aliya hakkında
belgesel seyretmek ve makale okumaları yapmak istiyorum. Henüz neler var
araştırmış değilim. Tavsiyeleriniz varsa yazarsanız sevinirim.
Bu 3
kitaba ek olarak Cumali babamdan bir nevi özetini dinlediğim ve bu haliyle bile
pratikte çok işime yaramış bir kitabı okuyorum ara ara. Uyku öncesi rutini
gibi.(tebessüm) Garry Chapman’ın “Beş Sevgi Dili” isimli kitabı. Bitirdiğimde
daha ayrıntılı bir yazı yazarım herhalde.
Günlük
Kur’anımızı Mustafa İslamoğlu hocamın Hayat Kitabı Kur’an’ından okuyoruz
ailecek. Birde ne zamandır istediğim İzzettin Derveze’nin “Nüzul Sırasına Göre
Kur’an, Tefsirü’l Hâdis”’ ini okumaya başladım. Her gün olmasada gün aşırı okumaya
çalışıyorum. Henüz birince ciltteyim.(tebessüm) Bu da bir nevi Ramazana
hazırlık gibi oluyor.
Gayret
bizden, başarı Allah’tan.
Allah’ım
bizi kitap yüklü merkepler olmaktan koru!!! Amin.
Essen
/ Deutschland
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder